Sosyal medya paylaşımlarıyla halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçundan tutuklanan emekli Albay Orkun Özeller’den bir mektup aldım. Hayatının büyük bölümü Özel Kuvvetler bünyesinde görev alıp terörle mücadele etmekle geçen Özeller’in mektubu şöyle:
Orkun Özeller
“Sayın Uğur DÜNDAR,
Sizin de mezun olduğunuz Vefa Lisesi’nden yine sizin döneminizde birlikte okuduğunuz bir babanın evladıyım. Babam Engin Özeller çocukluğumdan beri “Biz Uğur Dündar, Müjdat Gezen, Toktamış Ateş gibi değerli insanların mezun oldukları Vefa Lisesi öğrencileriydik” diye gururla anlatırdı.
Çocukluğu Karagümrük’te geçen babam, İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nden 1968 yılında mezun olduktan sonra tarih öğretmeni olarak meslek hayatına başlamış. Tarihçi bir babaya sahip olmanın gururunu, ismimden de anlaşılacağı üzere hep yaşadım.
Bana Türk olmanın şerefini ve tarihteki Türk kahramanların hikayelerini yine babam öğretti.
O, çok iyi bir tarih öğretmeniydi. Bunu öğrencilerinden hep duyardım, hâlâ duyuyorum. Fakat babam kendisinden daha iyi tarih dersi veren dönem arkadaşları olduğunu söylerdi. Kardeşimle biz, ders çalışmaktan sıkılırken babam, ertesi günün dersini okumadan öğrencisinin karşısına çıkmazdı. Öğretmenlik mesleğinin ilk yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ülkemizin tarihi yerlerine yapılan mesleki gelişim gezilerini anlatırken bile içim giderdi. Ne güzel uygulamaymış.
★★★
Ortaokulu bitirince girdiğim sınavların hepsini kazanmıştım. Bunların arasında Deniz Askeri Lisesi de vardı. Sağlık muayeneleri için babamla beraber Bursa’dan İstanbul’a giderken annemle doğru düzgün vedalaşamamıştım. İstanbul’da iken İzmir Maltepe Askeri Lisesi sınavlarını da kazandığımı, o günkü gazeteden öğrendim. Babamla İstanbul’dan İzmir’e geçip, onun da sağlık muayenelerine girdim ve sağlam raporu aldım. Tercihimi Maltepe Askeri Lisesi’nden yana yaptığım için ben okulda kalırken, babam eve yalnız dönmüştü. Henüz 14 yaşında annemden ayrılışımı, emekli olana kadar annem hep dert etti. Onlar evlatlarından, ben de ana-babamdan ayrı hasretle geçti yıllarımız.
★★★
Gerek meslek hayatımda, gerekse emekli olduktan sonra ülkemin menfaati ve faydası için, hakkı korumak için sivri konuşmalar yaptığımda babam ikaz ederdi. “Evladım çok sivrilme, boşver konuşma” dediğinde “Baba kusura bakma, sen beni böyle yetiştirdin. Bu saatten sonra değişemem” cevabını verirdim.
(...) Kıymetli Uğur Bey,
Ben büyük amcası Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkan, Milli Mücadele’de komutan olarak görev almış Kemal Doğan Paşa’nın torunuyum. Aldığım eğitim ve ettiğim yemin ile de Mustafa Kemal’in askeriyim. Son nefesime kadar vatanımız için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğimi bir kez daha sizin vasıtanızla haykırmak istiyorum.
Beni cezaevinde tutarak sindirmeye ve susturmaya çalışanların hiçbirisi karşıma çıkarak başlattıkları süreci tartışmaya cesaret edemedi. Keşke imkan olsa da başlatılan süreci savunanlarla bir ARENA yapabilseydik.
Bugün ülkeyi yönetenlerden demokratik yoldan kurtulmayı istemeyi, siyasi bir görüş değil, ülkenin bekası ve bağımsızlığı için mücadele etmek olarak görüyorum. Bu uğurda son nefesime kadar çalışacağım. Çünkü bizler, “Varlığım Türk varlığına armağan olsun” diyenleriz.
Saygılarımla,
Orkun ÖZELLER
Ordu E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu