Günümüz Türkiyesi’nde bininci adam olabilmek...

Biz onu, “insan olabilmeyi” muhteşem dizelerle anlattığı “If-Eğer” şiirinden tanırız.

Ama onun en az “Eğer” kadar anlamlı ve günümüz Türkiyesi’ne çok uyan başka bir şiiri var: “Bininci Adam...”

★★★

“Hazreti Süleyman ‘Bin kişi arasında bir kişi’ der,

Sana kardeşinden bile yakın olacak.

Eğer onu bulabilirsen,

Ömrünün yarısını ona adasan bile değer...

Diğer dokuz yüz doksan dokuz, herkes seni nasıl görüyorsa öyle görecek,

Ama ‘Bininci Adam’ hep senin yanında olacak,

Bütün dünya senin karşında dursa bile...

★★★

Hediyeler, ziyafetler, hizmetler ve vaatler...

Bunlar onu elde etmeye yetmez.

Dokuz yüz doksan dokuz kişi hakkımızda şanımıza,

Ve zenginliğimize göre hüküm verirler.

Fakat O... Ey oğul! Eğer onu bulduysan,

Sahilden uzaklarda korkmadan kazaya uğrayabilirsin.

Çünkü yalnız ‘Bininci Adam’ denize atılır.

Seni kurtaramazsa bile, seninle birlikte sulara gömülür.

★★★

Kesesini alırsan aldırış etmez.

Onu boşaltırsan sana kızmaz.

Ve ertesi gün yine eskisi gibi gelir.

Evinde kötü söz söylemeden seninle gevezelik eder.

Dokuz yüz doksan dokuz dostun

Dillerinden altın ve gümüş lafı düşmez.

Fakat ‘Bininci Adam’ dost seçtiklerini bu görmemişlere feda etmez.

★★★

Onun hakları senindir, senin hakların onun,

Senin sesin onun sesi, evi senin evindir.

İster haklı, ister haksız olsun.

Ey Oğul! İsterim ki, onu her zaman müdafaa edesin.

Dokuz yüz doksan dokuz kişi,

Gözden düştüğün veya gülünç olduğun zaman seni bırakır.

Fakat ‘Bininci Adam’ darağacına, belki ötesine kadar seninle gider...”

★★★

Büyük Atatürkçü ve Atatürk fotoğrafları koleksiyoneri Hanri Benazus’un bir kitabından birkaç küçük tercüme dokunuşuyla alıntıladığım Rudyard Kipling’in şiiri böyle...

★★★

“Bininci Adam” olmak zordur.

Hele zor koşullarda daha zordur!

Ama böylesine zor durumlarda bile biri “Bininci Adam” olmayı başarmışsa eğer, onun peşinden sonuna kadar gitmeye değer...

★★★

Günümüz Türkiyesi’nin “Bininci Adam”larına selam olsun...