Milli Eğitim Bakanı Prof. Yusuf Tekin’e mektup!..

“5 Şubat 2023 kuzenimin doğum günüydü. Onlar, Kahramanmaraş’ın en lüks sitelerinden biri olan Ebrar Sitesi’nde oturuyorlardı. Orada kendi aramızda ufak bir kutlama planlamıştık.

★★★

Her şey çok güzel gidiyor, tüm akrabalar çok eğleniyorduk. Saatler ilerleyince ailem evimize döndü. Biz kuzenlerimle birlikte sohbeti, geleceğe yönelik hayaller kurmayı sürdürdük.

★★★

Saat 03.15 sıralarında herkes uyumaya çekildi. Dalmıştık. Ancak uykumuz fazla sürmedi. Birden korkunç bir uğultuyla uyandık. Öylesine ürkütücü bir sesti ki; hâlâ kulaklarımda çınlıyor. Sarsıntıyı duyar duymaz birbirimize seslendik. Fakat korkunç uğultu nedeniyle seslerimizi duyuramadık.

★★★

Yataklarımızdan doğrulamadan bina üstümüze yıkılmıştı. Ben o an sadece bizim sitenin göçtüğünü düşündüm. Meğer tüm şehir dümdüz olmuş. Enkaz altında biri 8, diğeri 25 yaşında olan iki kuzenimle yan yanaydık. Onlar da yaşıyorlardı. Hatta zor da olsa konuşabiliyorduk. Ancak önce küçüğün, sonra da büyük kuzenimin sesleri kesildi. O anda dünyam kapkara oluverdi.

★★★

Benim tek şansım yanımdaki gardırobun bana ufacık bir yaşam üçgeni bırakmış olmasıydı. Neden sonra, kendimi zor da olsa toparlayıp, arama kurtarma ekiplerine bulduğum bir taşı atarak cevap verdim. O ekipler enkaz altından çıkıp aydınlığa kavuşmam için büyük çaba gösterdiler. Beni devamlı konuşturarak kendimden geçmemi önlediler. Fakat konuşacak mecalim kalmamıştı. “Nasılsın?” dediklerinde sadece su istedim. O bir damla suyun bana sağladığı yaşama azmi sayesinde dışarı çıkabildim…

★★★

Ebrar Sitesi denilen mezarlık dayımı, yengemi, canım kuzenlerimi ve sağ kolumun işlevini aldı.

6 Şubat depreminde 100’ü aşkın yakınımı kaybettim. Aylarca hastanede yeniden hayata tutunmaya çalıştım. Sağ kolum yerinde duruyordu ama artık sadece bir görüntüden ibaretti. Ayrıca psikolojik olarak da kötü durumdaydım. Doktor gözetiminde antidepresanlar kullanarak hayata tutundum. Çünkü ben hep 6 Şubat’ta kalmıştım, kendimi sürekli o enkazın altındaymışım gibi görüyordum. Ama hayat devam ediyordu. Güçlü olmak, umudumu yitirmemek zorundaydım.

Bu duygularla derslerime çalıştım ve 2024 Şubat ayında üniversiteden mezun oldum. Şu anda 22 yaşında engelli öğretmen adayı olarak atama bekliyorum. Biz 2 bin kişiyiz.

Tek istediğim mesleğime kavuşabilmek. İnanıyorum ki öğrencilerim bana en iyi ilaç olacaklar.

İşte bu da benim 1 dakikada yıkılan, ama sonra yeniden mesleğimin aşkıyla ayağa kalkma hikayem.

Dilerim Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin bu mektubumu okur.

Size ve tüm okurlarınıza en içten saygılarımla,

Merve Birsen

Atama Bekleyen Engelli Öğretmen Adayı”